Prof.Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU
Sağlık ve Turizm sektörlerinin üst üste geldiği sağlık turizmi alanı, son yıllarda ulusal ekonomiler açısından büyük önem taşımaya başlamıştır. Bu iki güçlü sektörün sinerjisi ile Türkiye’nin sağlık turizmi alanında dünya pazarında lider olabilmesi için tüm tarafların desteğine ihtiyaç vardır.
Sağlık turizmi alanında, dünya çapında yılda ortalama 100 milyar dolarlık pay olduğu tahmin edilmektedir. Sağlık turizmi sektörü, dünyadaki küreselleşme süreci ve hizmet alımlarında uzun bekleme süreleri, artan maliyetler ve ülkenin sağlık sistemlerinde kalite sorunları gibi nedenlerin bir sonucu olarak büyük bir sektör olma yolunda ilerlemektedir.
Tüketicilerin farkındalığı ile orantılı olarak gelişen sağlık turizmi kavramı, insanların tedavi amacıyla kendi ülkeleri dışındaki diğer ülkelerden sağlık hizmetlerinden yararlanma eğiliminde olmaları nedeniyle daha da önem kazanmaktadır. Ülkemiz, coğrafi konumu ve yüksek kaliteli ve uygun maliyetli sağlık hizmetleri sunması nedeniyle sağlık turizmi alanında önemli bir konuma ulaşmıştır, ancak Türkiye’nin bu pazardan henüz istenen payı aldığı söylenemez.
Hindistan, Tayland, Singapur, Malezya, Polonya ve Meksika gibi ülkeler sağlık turizminde önemli bir paya sahipken, Türkiye henüz önde gelen ülkeler arasında yer almıyor. Bilindiği gibi, Türkiye turizm alanında bu ülkelerin önündedir. 2012 yılı verilerine göre, turist sayısındaki artış ve döviz gelirleri ile Türkiye, en çok turist alan ülke olarak dünyada 6., gelir olarak ise 12. sırada yer almaktadır. Normal bir turiste göre 10-15 kat daha fazla gelir elde etme potansiyeline sahip olan sağlık turizminin önemi son yıllarda anlaşılmıştır. Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu